Karides neden caiz değil? (ve neden bu soru sofrada hep yeniden kaynıyor?) Mutfağa girip tencerenin kapağını araladığınızda çıkan buhar bazen sadece kokuları değil, soruları da yüzünüze üfler: Karides neden caiz değil? Bugün bu soruyu, gülümseten bir merakla ve mutfak masasına sığacak kadar samimi bir dille konuşalım. Ben anlatırken siz de çayınızı karıştırın; çünkü bu konu biraz “deniz, fıkıh ve mizah” üçgeninde yüzmeyi gerektiriyor. TL;DR: Cevap, “Herkes aynı şeyi söylemiyor.” Mezhepler ve yorumlar farklı; mutfak ise hâlâ lezzetli. Güleryüzlü bir başlangıç: Sofrada iki yaklaşım, tek sohbet Haydi önce bir tebessüm: Kafamızda iki karikatür beliriyor. Bir yanda “Çözüm odaklı ve stratejik” tavrıyla…
8 YorumEtiket: bir
MEB Sendika Yüzde 2 Barajı: Geçmişten Günümüze Bir Değişim Hikâyesi Bir tarihçi olarak, toplumsal yapıları anlamanın en etkili yollarından biri, bu yapıları şekillendiren politikaların ve yasal düzenlemelerin izlediği evrimi incelemektir. Bugün, eğitim camiasının önemli bir parçası olan sendikaların karşılaştığı yüzde 2 barajı uygulamasını ele alırken, bu uygulamanın tarihsel kökenlerine ve toplumsal etkilerine odaklanacağız. — Yüzde 2 Barajının Doğuşu 2022 yılında kabul edilen 7429 sayılı Kanun ile kamu görevlilerinin toplu sözleşme ikramiyesinden yararlanabilmesi için, hizmet kolundaki sendikaların üye sayısının en az yüzde 2’sini aşması şartı getirilmiştir. Bu düzenleme, sendikaların finansal destek alabilmesi için belirli bir üye sayısına ulaşmalarını zorunlu kılmaktadır. Ancak,…
8 YorumIade Parası Ne Zaman Gelir? Edebiyatın Gözünden Bir Anlatı Bir edebiyatçı olarak, kelimelerin gücüne inanan ve anlatıların insanları dönüştürme potansiyelini sürekli olarak düşünen biri olarak, her bir hikayenin, her bir anlatının aslında bir iade süreci olduğunu düşünüyorum. Tıpkı yaşamın kendisi gibi, her okunan kelime, her anlatılan öykü, bir tür geri ödeme talebidir. Çünkü edebiyat, bize bir şeyler sunar, ama aynı zamanda bir şeyler de geri almak ister; duyguları, anlamları, düşünceleri, belki de yalnızca bir kesit halinde yaşamı. Peki, “iade parası ne zaman gelir?” sorusunun edebi bir yansıması nedir? Edebiyat, bu soruyu cevaplarken, kelimelerin ve karakterlerin evreninde zaman, bir ödemenin gecikmesi,…
8 YorumKar Beyazdır Ölüm Kimin? ❄️ — Romantize Edilmiş Bir Yasa Beyaz Eldivenle Eleştiri Hızlı cevap: Şarkıyı 1997’de ilk kez Kerim Tekin seslendirdi; söz ve beste Tayfun Duygulu (sözlerde ayrıca Beste Açar) imzası taşır, düzenleme İskender Paydaş’ındır. ([Vikipedi][1]) Giriş: “Beyaz”ın Büyüsü, Hakikatin Gölgesi Net konuşacağım: “Kar beyazdır ölüm kimin?” sorusu basit bir bilgi arayışı değil; toplumsal hafızamızın copy-paste alışkanlığına tutulmuş bir ayna. Beyazı masumiyet diye yücelten bir kültür, ölümü de beyazlaştırıp parantez içine almayı seviyor. Ama sorunun cevabını bilmekle yetinmeyelim; bu sözün yarattığı estetikle duygusal konfor alanımızı sorgulayalım. Çünkü kimi zaman en parlak beyaz, en kör edici ışıktır. “Kar Beyazdır Ölüm”…
8 YorumHuzur Hakkı Geliri Beyan Edilir Mi? Psikolojik Bir Mercekten Derinlemesine Bir Analiz Bir psikolog olarak insan davranışlarını çözümlemeye başladığınızda, her durumun arkasında farklı duygusal, bilişsel ve sosyal dinamikler bulduğunuzu fark edersiniz. İnsanların kararlarındaki tutarsızlıklar, değerlerindeki değişimler ve düşünme biçimlerindeki sapmalar, sadece dışsal faktörlerle değil, içsel dünyalarının da bir yansımasıdır. Bugün, kamuda huzur hakkı gelirinin beyan edilip edilmemesi konusu üzerinden, insan davranışlarının farklı psikolojik boyutlarını keşfe çıkacağız. Bu soruyu sormak aslında çok daha derin bir soruya işaret eder: Toplumda doğruyu ve yanlışı nasıl tanımlarız ve bu tanımlamalar içsel dünyamızda nasıl şekillenir? Huzur Hakkı Geliri ve Bilişsel Psikoloji Bilişsel psikoloji, insan zihninin…
4 Yorumİpeksi Mat Boya Ne Demek? Renklerin Ardındaki Hikâye Bu hikâyeyi anlatmak istememin nedeni sadece boya hakkında bilgi vermek değil… Her duvarın ardında bir hayat, her rengin içinde bir duygu gizlidir. Ve bazı boyalar vardır ki, tıpkı hayat gibi yumuşak, dokununca huzur veren ama aynı zamanda güçlüdür. “İpeksi mat boya” da tam olarak böyle bir şey… Ama bunu sana teknik terimlerle değil, iki insanın hikâyesiyle anlatmak istiyorum. Bir Duvarın Başında: Ayşe ve Murat Ayşe ve Murat, birlikte yeni evlerinin duvarlarını boyamaya karar verdiklerinde, bunun sadece bir dekorasyon işi olmadığını biliyorlardı. Bu, yeni bir başlangıcın, ortak bir hayatın ilk adımıydı. Evin kalbi…
6 YorumEski Mezar Taşlarında Ne Yazar? Bir Psikolojik Mercek Altında İnsan davranışlarını anlamak, bazen en derin duyguları ve düşünceleri keşfetmeye çıkmak gibidir. Psikolog olarak, her gün insan zihninin karmaşık yapısını çözümlemeye çalışırken, bazen bir an durur ve yaşamın sonu üzerine düşünürüm. İnsanlar, ölümleri ve kayıpları farklı şekillerde ele alır; bazen bu süreç, bir son olarak kabul edilirken bazen de bir hatırlatmaya dönüşür. Eski mezar taşları, bu hatırlatmaların somutlaştığı birer zaman kapsülleri gibidir. Peki, eski mezar taşlarında ne yazıyordur? Yalnızca ölenin adı mı yoksa geride kalanların duygusal izleri mi? Bu yazı, mezar taşlarının birer psikolojik iz olarak nasıl anlam kazandığını inceleyecek. Mezar…
4 YorumŞerafettin Kanık Nereli? Farklı Yaklaşımlarla İnceleyelim Bugün, belki de çok bilmediğimiz ama bir şekilde merak ettiğimiz bir konuya odaklanalım: Şerafettin Kanık nereli? Bu soruyu birçoğumuz zaman zaman duymuşuzdur, ancak cevabı bulmak o kadar da kolay olmayabiliyor. Şerafettin Kanık’ın nereli olduğunu anlamak, sadece bir bilgi edinmekten çok daha fazlasını ifade ediyor. Belki de ona olan bakış açımızı değiştirecek, kökenlerine dair daha derin bir anlayış geliştireceğiz. Şimdi, bu soruya farklı açılardan bakmayı seven biri olarak, hem objektif verilere dayalı hem de toplumsal etkiler üzerinden bu konuyu ele alalım. Erkeklerin, genellikle daha veri odaklı bir yaklaşım sergileyebileceğini, kadınların ise duygusal ve toplumsal etkiler…
6 YorumHemoroid Kendi Kendine Geçer mi? Geçmişin İzinde, Günümüzün Sorunu Bir tarihçi olarak, bazen hastalıkların ya da sağlık sorunlarının zaman içindeki evrimini incelerken, geçmişle bugün arasındaki benzerlikleri görmek oldukça dikkat çekici olur. İnsanlık, binlerce yıl boyunca, birçok fiziksel ve psikolojik rahatsızlıkla başa çıkmaya çalışmış; ancak bazen bu hastalıklar, tam olarak ne olduklarını anlamadan, tedavi yöntemlerine ya da toplumsal tutumlara dönüşmüşlerdir. Bugün karşılaştığımız birçok hastalık, geçmişte farklı şekillerde tanımlanmış ve çözüm yolları geliştirilmiştir. Peki, hemoroid gibi yaygın bir rahatsızlık, tarihi süreç içinde nasıl ele alınmış ve bu sorun kendi kendine geçer mi sorusu, zaman içinde nasıl bir anlam kazanmıştır? Hemoroidin Tarihsel Yolculuğu…
6 YorumHematoloji Muayenesi Nasıl Yapılır? Toplumsal Güç İlişkileri ve Bedenin Siyaseti Bir Siyaset Bilimcinin Penceresinden: Kanın Sessiz Politikası Toplumun damarlarında dolaşan kan, yalnızca biyolojik bir sıvı değildir. O, aynı zamanda iktidarın, kurumsal düzenin ve ideolojik kontrolün bir metaforudur. Tıpkı bir devletin kurumları gibi, insan bedeni de denetim, düzen ve iş birliği gerektirir. Hematoloji muayenesi ise bu düzenin mikro düzeydeki gözlemini, yani bedenin “devlet mekanizmasını” incelemektir. Peki, bir toplumun sağlığı ile bir bireyin kan dolaşımı arasında fark var mı? Yoksa her muayene, aslında bir iktidar ilişkisini mi temsil eder? Hematoloji Muayenesi: Bilimin Bürokratik Yüzü Hematoloji muayenesi, kanın yapısını, hücre bileşimini ve pıhtılaşma…
8 Yorum